KASTAMONU ABANA İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

ABANA İLÇE MEM DÖGEP ve YÖGEP NİSAN AYI ETKİNLİK RAPORU

Nisan ayı YÖGEP " Teknoloji, İnternet ve sosyal medya bağlamında e-bağımlılık üzerine sorunlar ve çözümler" hakkında seminer verilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce hazırlanan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri Gelişim Eylem Planı  (DÖGEP)  kapsamında  nisan ayı faaliyetleri Atatürk Ortaokulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Gülsüm OKUMUŞ  başkanlığında ve okul öğretmenlerimizin  katılımı ile uzaktan görüşme (zoom) yapılarak  gerçekleştirildi. 
ABANA İLÇE MEM DÖGEP ve YÖGEP NİSAN AYI ETKİNLİK RAPORU

        Teknoloji, internet ve sosyal medya bağlamında e-bağımlılık üzerine sorunlar ve çözüm önerileri temalı söyleyiş çalışması yapıldı. Atatürk Ortaokulu Bilişim Teknolojileri öğretmeni Halil İbrahim ORMANLIOĞLU öncülüğünde idarecilerimiz tarafından teknoloji, internet ve sosyal medya bağlamında e-bağımlılık üzerine sorunlar ve çözüm önerileri temalı çalışmalar yapıldı. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe hızlandığı ve teknolojinin aynı hızla günlük yaşamımıza girdiği düşünüldüğünde cep telefonları, bilgisayarlar ve internet teknolojileri yaşamımızda vazgeçilmez oldular. Teknolojinin sorunlu kullanımı eğitim ve meslek hayatını, özel hayatını olumsuz etkiliyor. İnternet ve teknoloji bağımlılığı, diğer bütün bağımlılıklarda görüldüğü gibi, kullanıcının teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanılandırılıyor.

        Teknoloji hayatımızın her anına nüfuz etmiş durumda. Elimizde telefonlarımız olmadan yaşayamaz hale geldik. Tabii elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonlarımızla sosyal medyada da sürekli aktif olma isteği duyuyoruz. Ama bunun artık bir sendrom haline geldiğinin farkında mısınız? Modern çağın sendromlarından biri olarak sayılabilecek sosyal medya bağımlılığı, özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla arttı. Görünür olma ve başkalarının hayatını takip etme isteği günümüzde kimileri için abartılı bir hal aldı. Bu bağımlılık kontrol altına alınmazsa, kaygı bozukluklarından depresyona; kişinin yaşamındaki bozulmalardan gerçek ilişkilerin zarar görmesine kadar pek çok sonuç doğuruyor. 'Yalnız değilsiniz' yanılgısına düşürüyor Sosyal ağlar bugün iletişim kurmanın ötesinde, kendini ifade etmenin en önemli araçlarından biri. Gelişmeleri anında öğrenmek, başkalarının hayatlarını takip etmek ve "Ben de buradayım" demenin yolu artık sosyal medyadan geçiyor. Bu ağlar sayesinde hem sıradan, hem de ünlü kişilerin hayatlarını yakından takip ederek duygusal bir tatmin duygusu yaşanıyor. Başkaları tarafından merak ediliyor olmak da bir haz kaynağı olabiliyor. Yani kişi sadece başkalarını takip ederken değil, takip edildiğinde ve paylaşımları beğenildiğinde de aynı şekilde haz duyuyor. Bazı kişiler kendi hayatının ya da karakterinin aslında ne kadar güzel ve düzgün olduğunu gösterme çabasına girerek mutlu oluyor. Ayrıca sosyal medya, gerçek dostlara ve ilişkilere sahip olmanın zor olduğu günümüzde, insanlara yalnız olmadığı yanılgısını da yaşatıyor.

        'Sosyal medya fenomeni'ne dönüşmek Sosyal medya; genç yaşlı, ünlü ünsüz herkesin boy gösterdiği bir mecra haline dönüştü. Eskiden olduğu gibi ünlü olmak için artık insanların az ya da çok yeteneklerini sergilemesi gerekmiyor. Onun yerine kişiler bir şekilde evini, kendini veya fikirlerini sergileyerek, kısa sürede 'sosyal medya fenomeni'ne dönüşebiliyor. Bu yolla şöhret, çoğu kişiye çok cazip gelebiliyor. Çok sayıda kişi tarafından takip edilip beğenilmek ve üstüne bundan bir de para kazanabilmek kimileri için çok önemli. Sosyal medyanın zararları Sosyal medya bağımlılığı, kimine göre çok cazip yanlarına rağmen kişinin bireysel ve toplumsal yaşamında çeşitli bozulmalara ve sorunlara neden olabiliyor. Örneğin kişi sosyal medyada o kadar çok vakit harcıyor ki, gün içinde yapması gereken işleri ihmal ediyor ya da eksik yapabiliyor. Bu da iş hayatında veya günlük hayatta aksamalara neden oluyor. Sosyal medya bağımlılığı, gerçek ilişkilerde de kopmalara yol açıyor. Gerçek ilişkiler ve etkileşimlerde kişi, gittikçe daha başarısız hale gelebiliyor. Öte yandan başkalarının hayatlarını takip edip bunları gerçek sanmak, bazen kişilerin kendilerini değersiz hissetmelerine ve depresyona neden olabiliyor. Ayrıca telefon ya da bilgisayarla sürekli vakit geçirmek, kişinin vücudunda bir takım dengesizlikler yaratarak kaygı bozuklukları; özellikle de panik atak için uygun bir zemin oluşturabiliyor. Ayrıca dikkat ve algıda bozulmalarına da neden olabiliyor. Sosyal medyanın oluşturabileceği bu tür sorunların önüne geçmek için yapılabilecekler şöyle sıralanabilir: Sosyal medya kullanımı ile ilgili öneriler Her paylaşıma inanmayın: İnsanlar sosyal medya hesaplarından çoğunlukla en iyi anlarını paylaşıyor. Yani gerçeğin bir kısmını, tamamını değil! Görünenin ardında ne olduğunu bilemiyoruz. Daha fazla merak etmeyin: Başkalarının hayatlarına sürekli dahil olmak bireyselliğe zarar veriyor. Mahremiyet duygunuzun zedelenmesine izin vermeyin. Başka yerlerde araştırın: İnsanların birçoğu sosyal medyayı araştırma kaynaklı kullansa da pek çok bilgi yüzeysel ve genel geçer bilgilerden oluşabiliyor. Bilgi almak için okuyun, araştırın ve gözlem yapın. Sosyal medyaya takılı kalmayın: Sosyal medyaya aşırı takılmak, aslında hayatımızın pek de yolunda gitmediğine işaret ediyor. İşiniz mi kötü gidiyor, yoksa ilişkiniz mi? Kaçtığınız şeyleri belki de çözme vakti gelmiştir. Sanal değil, gerçek ilişkiler kurun: Bugün arkadaşlıklar bile neredeyse sosyal medya üzerinden yaşanıyor. Halbuki yüz yüze etkileşimin yerini sanal araçlar asla alamaz. Zaman zaman sevdiğiniz insanlara vakit ayırıp yüz yüze görüşün.

        DÖGEP nisan ayı etkinliği kapsamında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Gülsüm OKUMUŞ tarafından öğretmenlerimize Peygamberimizin hayatı derslerinin öğretiminde temel ilkeler, öğretim metotları, materyallerin hazırlanması ve kullanımı hakkında sunum yaptı. "İslâm'ın temel bilgi kaynağı Kur'an'dır. Kur'an'ı açıklayan ve onun nasıl yaşanacağını örnekleyen de Hz. Muhammed'dir. İslâm tarihinde Tefsir, Hadis, Fıkıh ve Kelâm gibi din ilimleriyle birlikte eğitim kurumlarında okutulan derslerin başında Siyer gelir. Siyer, doğumundan vefatına kadar Hz. Muhammed'in hayatını konu edinen bir ilimdir. Siyer öğretiminin amacı, Hz. Muhammed'in hayatını bütün yönleriyle ele alarak açıklamak, onu tanıtmak ve örnek hayatı üzerinden İslâm'ın doğru anlaşılmasına ve yaşanmasına katkıda bulunmaktır. "Hz. Peygamberi Nasıl Öğretelim" içerik için tıklayınız.

29-04-202129-04-202129-04-202129-04-2021

Kazım Yazkan Cad. No54 37970 Abana KASTAMONU - 03665642245

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.