KASTAMONU ABANA İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

ABANA İLÇE MEM DÖGEP ve YÖGEP NİSAN AYI ETKİNLİK RAPORU

Nisan ayı YÖGEP "Eğitim alanındaki çalışmaları ile öne çıkan ülkelerin eğitim ve din eğitimi politika ve uygulamalarının incelenmesi" ve DÖGEP ise "Kültür ve medeniyetimizin düşünceye, varlığa, insana, eğitime, bilime, sosyal hayata, şehre, sanata, mimariye, dil ve edebiyata yansımaları"  etkinlikleri yapıldı.
ABANA İLÇE MEM DÖGEP ve YÖGEP NİSAN AYI ETKİNLİK RAPORU

Eğitim alanındaki çalışmaları ile öne çıkan ülkelerin eğitim ve din eğitimi politika ve uygulamalarının incelenmesi 

Eğitim Alanındaki Çalışmaları ile Öne Çıkan Ülkelerin Eğitim ve Din Eğitimi, Politika ve Uygulamalarının İncelenmesi ve Müzakeresi Eğitim Sistemlerinde Yer Alış Şekli Açısından Din Eğitimi

Batı ülkelerinde din eğitiminin okullarda üç şekilde yer aldığı görülmektedir. 1) Devlet okullarında din eğitiminin olmadığı ülkeler. 2) Mezhebe dayalı din eğitimi ve öğretimi sunan ülkeler, 3) Mezhebe dayalı olmayan din eğitimi ve öğretimi veren ülkeler. Şimdi bu modelleri kısaca açıklayalım:

Devlet Okullarında Din Eğitiminin Olmadığı Ülkeler: Bu yaklaşımda din eğitimi, devlet okullarında ayrı bir ders olarak yer almaz. Dini konular tarih ve felsefe gibi farklı derslerin içeriğinde yer alır. Bu uygulama, uzun süren bir din-devlet ayrımının sonucu olarak gelişmiştir. Bunun en somut örneğini Fransa, Amerika, Arnavutluk ve Karadağ'da görmek mümkündür.

Mezhebe Dayalı Din Eğitimi ve Öğretimi Sunan Ülkeler: Bu sistemde, okullarda hangi din ya da mezhebin okutulacağına yönetim karar verir. Hem tarihi şartlan hem de ülkenin demografik özelliklerini göz önünde bulundurmaktadır. Bu uygulamadaki temel problem, azınlık konumunda olan diğer din ve inanç sistemlerine mensup kişilere uygulanacak muameledir. Bunun da nedeni, bu gruplara mensup öğrenci sayısının azlığı, dağınıklığı, eğitimin kalitesi ve öğretmen tedariki konusunda yaşanan sorunlardır. İki mezhebin ağırlıkta olduğu ülkelerde ise (İsviçre ve Almanya örneğinde olduğu gibi). Protestan-Katolik birleşimine doğru bir temayülün olduğu görülmektedir. Sonuç olarak mezhebe dayalı din öğretimi gittikçe diğer dinler hakkındaki çalışmaları da içermektedir.

Mezhebe dayalı din eğitiminin özelliklerini italyalı hukukçu Silvio Ferrari aşağıdaki şekilde özetlemektedir: Bu ülkelerde din öğretimi dini cemaatler tarafından organize edilir ve kontrolü yapılır. Bu dini cemaatler, öğretmenlerin eğitimi ve atanmasından, müfredat  

programının taslağının hazırlanmasından, eğitim-öğretim araç ve gereçlerinin onaylanmasından sorumludurlar. Bazı ülkeler, örneğin Macaristan. İtalya, Letonya, Lituanya. Almanya, Finlandiya yukarıda bahsedilen konularda dini cemaatler ve devletle işbirliği yaparlar. Bu sistemlerde, din eğitimcilerinden dini cemaatler tarafından bir sertifika istenir. Çoğunlukla din öğretimi seçimlik ders şeklindedir. Zorunlu olan yerlerde, öğrenciler muafiyet alabilirler (Almanya. Avusturya. Kıbrıs, Finlandiya. Yunanistan. Malta ve Slovakya). Mezhebe dayalı din öğretiminin organizasyonu ve maliyeti devlete aittir.

Mezhebe Dayatt Olmayan Din Eğitimi ve Öğretimi Veren Ülkeler. Üçüncü kategoriyi mezhebe dayalı olmayan din eğitimi uygulamaları oluşturmaktadır. Bu sistemde din eğitimi, devlet tarafından organize ve kontrol edilir, öğretmenlerin eğitiminden, seçiminden ve sayısından, müfredatın hazırlanmasından ve kabulünden, ders araç ve gereçlerinin onaylanmasından devlet sorumludur. Bu çeşit din eğitiminin verildiği ülkelerde, eğitimcilerin dini cemaatlerden her hangi bir sertifika alma zorunluluğu yoktur. Din öğretimi zorunludur, ancak muafiyet de mümkündür. Bu dersin bir alternatifi yoktur. Tüm bunlara rağmen din dersinin mezhebe dayalı olmaması, ülkedeki hakim dine vurgu yapılması için bir engel de değildir. Bu uygulamayı daha çok Kuzey Avrupa Protestan ülkelerinde görmekteyiz. Her ne kadar bu Ülkelerde mezhebe dayalı din öğretimi olsa da bu öğretim. Kilisenin kontrolünde olmayıp, devletin kontrolünde gerçekleşmekteydi. SekÜlerleşme yavaş bir şekilde de olsa, bu ülkelerdeki mezhebe dayalı din öğretimini mezhebe dayalı olmayan din öğretimine dönüştürmüştür. Örneğin İsveç´teki din eğitimi uygulamalarına baktığımızda, bu durumu açık bir şekilde görmekteyiz. Zira İsveç´te bir zamanlar Protestanlık mezhebi din eğitiminin konusuyken, dersin adı 1919´da Hıristiyanlık Öğretimi, 1962´de "Hıristiyanlık Çalışması", 1969´da "Din Çalışması" ve son olarak 1980´de de "Yaşam ve Varlık Sorunu Üzerine Eğitim" şeklinde değişmiştir. Benzer bir gelişme, İsviçre kantonunda yaşanmıştır. Burada da "herkese din eğitimi" sloganı gelişmeye başlamıştır. İngiltere ve Gallefde ise, mezhebe dayalı bir din eğitiminden mezhepler üstü-çok inançlı din eğitimine doğru bir temayül başlamış ve bu yönde hazırlanan müfredat programlarına Hıristiyanlığın çeşitli şekilleriyle birlikte, Yahudilik, İslam, Hinduizm, Budizm, Sihizm ve diğer dini gelenekler de dâhil edilmiştir. 1988´de kabul edilen eğitim reformuna göre devlet, mezhebe dayalı olmayan çoğulcu bir din eğitimi şeklini benimsemiştir.

Farklı ülkelerde uygulanan eğitim ve din eğitimi uygulamaları müzakare edildi. Farklı uygulamalar değerlendirildi.

Kültür ve medeniyetimizin düşünceye, varlığa, insana, eğitime, bilime, sosyal hayata, şehre, sanata, mimariye, dil ve edebiyata yansımaları

Müslüman bilim insanlarını anlatan 1001 İcat videosu izletildi. Öğrenciler görevlendirilerek Türk İslam kültür, medeniyet, edebiyat, sanat, bilim, dil, mimari gibi alanlarda hem öğrenciler hem de öğretmenler bilgilendirildi. Özellikle Türk İslam alimlerinin dünya bilimine katkıları üzerinde duruldu.

27-05-202127-05-202127-05-202127-05-2021

Kazım Yazkan Cad. No54 37970 Abana KASTAMONU - 03665642245

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.