ADAY ÖĞRETMEN

İNÖNÜ ANADOLU LİSESİ FİZİK ÖĞRETMENİ SEVİL KÜÇÜKAY’IN KONUŞMASI

 

“Sayın kaymakamım,  protokolün değerli üyeleri,  saygıdeğer meslektaşlarım, kıymetli misafirler ve sevgili öğrenciler,

Bugün, bu kutlu günde benim gibi mesleğinin henüz ilk yıllarında, heyecanları yüzlerinden okunan genç meslektaşlarım adına, bir konuşma yapmak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Böyle güzel bir topluluğun karşısına çıkmanın beni heyecanlandırdığını, öncelikle sizlerle paylaşmak isterim.

Bu meslek başka bir aşk ve her aşk gibi de tarifi imkânsız…  Başka yüreklerde yaşamanın, başka yüreklerde atmanın sevinci hiçbir yerde, hiçbir şeyde yok… Hayattaki en büyük mutluluklardan biri size bakan gözlerdeki hayallere ortak olmak… Yeter ki hayalleriniz olsun, biz hep yanınızdayız diyebilmek…

Aslında biz kim miyiz?

Sevmeyi, sevilmeyi, sevgi ile sarılmayı,  değer nedir bilmeyi öğreteniz.

Aydınlıkları sunan, onlara ışık olan, mum gibi eriyen, ateşleri yakanız.

Annesini, babasını, memleketini bırakan, yuvasına bazen çocuğuna hasret kalan, binlerce kilometre uzaklara gideniz.

Sevdiklerimizin yüzünü son bir kez görmeden göçük altında sonsuz uykuya dalan, görevi başında şehit düşen, bir anlık öfkeyle bıçaklanan, gözlerindeki yaşı kimse görmeden sileniz.

Yakacak odun için tüm köyü dolaşan, kar yağdığında yolları açan, tüm zorlukların üstesinden gelmeye çabalayanız.

Bir öğrencisi uğruna kendini bilmezlere karşı koyan, minicik dünyaları okula kazandırmak için uğraşan, gerekirse bu uğurda savaşlar vereniz.

Ne farklı bir varlıktır öğretmen; onun yarattığı büyülü ortamda o karmaşık şekillerin gizi çözülür, alfabe okunur, sese bürünür, şiire, masala, bilgiye bürünür. Ne çok bilinmezin kapısı aralanır, ne çok gizlilikler açığa çıkar öğretmenle… İşte bu duygular içinde bu kutsal ve bir o kadar da cefakâr mesleği icra etmenin gururunu yaşıyorum. Ulu önder ve başöğretmen Mustafa kemal Atatürk’ün; ‘’Benim asıl anlatılacak yanım, öğretmenliğimdir. Topluma milletime ben öğretmenlik yapabiliyorsam beni onunla anlatın. Yoksa kazandığım zaferler, yaptığım öteki işlerle beni anlatmanız pek önemli değildir’’ sözleriyle öğretmenlerin toplumları yücelten en yüce varlık olduğunu bir kez daha vurgulamıştır.

Kılavuzum ve servetim bilgim, başöğretmenim Mustafa Kemal’im.

Mesleklerin en onurlusu, en anlamlısı, en kutsalı, en gururlusu benim.

Çünkü ben; avukatın, doktorun, hakimin,

Mühendisin, şairin, işçinin,

Ben öğretmenin, ÖĞRETMENİYİM.

 

Cehalet batağının yılmaz savaşçıları, özgürlüğün vazgeçilmez halkaları, bilgi ağını inançla ilmek ilmek ören siz yiğitler, öğretmenler gününüzü en içten dileklerimle kutlar sizleri saygı ve sevgiyle selamlarım…”